Kayseri, içinde barındırdığı binlerce yıllık medeniyet ve kültür varlıkları ile sadece Anadolu değil, tüm eski Yakındoğu’nun tarihinde de özel bir yeri vardır. Toros dağlarının eteklerindeki konumu ve Anadolu platosunda doğudan batıya ve Toros Dağları’nı aşarak kuzeyden güneye giden doğal yolların kavşağındaki Kayseri, doğanın sağladığı bu avantajdan dolayı çok eski çağlardan itibaren çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.

Yapılan bilimsel araştırmalardan, Geç Neolitik Çağ’dan itibaren yerleşildiği anlaşılan bu coğrafyada kesintisiz olarak çok farklı medeniyetler yeşermiştir.

Bugün modern ve iyi düzenlenmiş bir sanayi şehri durumunda ve güzel bir çevre içerisinde tarihi ve turistik yöreler bakımından zengin bir lokasyondadır.

Kayseri’de birer atölye halinde kurulan sınai teşebbüsler kısa zamanda fabrikalar haline gelmiş, Erciyes Üniversitesi gibi yeni eğitim merkezleri ve son yıllardaki modern şehircilik faaliyetleri ilin ticari ve turistik değerlerini artırmıştır. 

Kayseri’nin Kaçırılmayacak Güzellikleri

  • Saat Kulesi 

Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan, Sultan II. Abdülhamit'in emriyle 1906 yılında yaptırılan saat kulesi, kesme taştan yapılan, kare planlı olup içi ise silindir şeklindendir.

  • Kültepe

MÖ 2000 yılında Anadolu'ya gelen Hitit'lerin kurduğu ilk şehir olan Kültepe şu anki sınırlar çerçevesinde Kayseri il sınırına dahildir. Kültepe’nin hemen yanında yer alan Karum’da (Pazarşehir) yapılan kazılarda bu döneme ait çivi yazısı ile çeşitli yazılı tabletler bulunmuş ve bu tabletlerden Asurlu tüccarlarla Hititli yerliler arasındaki ticari ilişkilere ait bilgiler elde edilmiştir. Kültepe, MÖ.4000 yılından Roma devri sonuna kadar devamlı olarak yerleşme görmüştür.

  • Kayseri Kalesi 

Kayseri tarihin her döneminde önemini korumuş, coğrafi ve stratejik konumu itibariyle büyük akınlara ve işgallere maruz kalmış bir şehirdir. Kayseri'nin bu özelliklerinden dolayı çeşitli kavimler ve devletler buranın müdafaası için birçok tedbir almışlardır. Bu tedbirlerden en önemlisi bugün şehir merkezinde bulunan Kayseri Kalesi' dir.

  • Hunat Hatun Camii 

Hunat (Huand) Hatun Camii, külliyeyi meydana getiren diğer yapılar ile birlikte Kayseri'nin en gözde noktasında olup, mimarisi ve taç kapısındaki süslemeleri ile ilgi çekmekte ve çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

  • Ulu Camii

Ulu Camiler bir anlamda o şehrin kalbidir. Sosyal, dini ve ticari hayat onların etrafında döner. Özellikle Cuma namazı için tercih edilirler. Bir anlamda diğer camiler arasında ayrıcalıklı bir yerin sahibidirler. Kayseri Ulu Cami'de bu tanıma uygun ve Kayseri'de şehrin tam kalbinde yer almaktadır. Kayseri'de ticari ve sosyal hayat sanki onun çevresinde akmaktadır.

  • Melikgazi Türbesi

Geometrik tuğla süslemeleri ve her cephenin iki yanında dar ve uzun, mukarnaslı nişleri ile bir erken devir Selçuklu eserleri arasında gösterilmektedir.

  • Döner Kümbet

Kayseri'de 1276 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad'ın kızı Şah Cihan Hatun için yaptırılmıştır. Bu sebeple Şah Cihan Hatun Kümbeti olarak da bilinir. Döner Kümbet Talas yolu üzerinde bulunmaktadır ve 1980 yılında koruma altına alınmış bir eserdir.

  • Roma Mezarı

Şehir merkezinde Sahabiye Medresesi’nin kuzeyinde yer alan bu mezar, 1956 yılında ortaya çıkarılarak restore edilmiştir. Siyah cins taşla yapılmış tipik bir Roma mezarıdır. İçinden çıkarılan İslami taşlardan dolayı Selçuklu türbesi olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

  • Seyyid Burhaneddin

Ömrünün son yıllarını Kayseri'de geçiren Mevlana Celaleddin Rumi'nin hocası Seyyid Burhaneddin hazretlerinin türbesi bugün Kayseri'de en çok ziyaret edilen türbelerin başında gelmektedir.

  • Gıyasiye ve Şifahiye Medresesi

Medrese ve hastane bir arada bulunduğu için halk arasında "Çifte Medrese" olarak bilinen yapılar grubu, Giyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırıldığı için tarihi kayıtlarda Giyasiye Medresesi ve Şifaiyesi olarak anılmaktadır. Kitabesinde de belirtildiği gibi, I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in kızkardeşi Gevher Nesibe Sultan adına inşa ettirdiği medrese ve hastane, Gevher Nesibe Sultan Medresesi ve Darüşşifası olarak da bilinir.

  • Surp Kirkor Lusuvoriç Kilisesi

Günümüzde Anadolu'da Ermeni cemaatine ait yedi kilise vardır. Bunların en önemlisi ve eskisi Kayseri'deki Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi'dir. Gerek Anadolu'yu gezen turistler, gerek kilisenin yortusu nedeniyle ziyarete gelenler, hatta Devlet yetkilileri, fikir adamları ve turizmle ilgili çevreler, bu kilise hakkında bilgi sahibi olmak istemektedirler.

  • Talas

Talas'ın tarihi MÖ 1500'lere kadar uzanmaktadır. İlçe, (MÖ 1500'lerde) Mazaklar, (MÖ 510’larda) Kapadokyalılar, (MÖ 312'de) Kayrus, (MÖ 335'te) İskender'in istilası, (MÖ 37'den 1107'ye) Romalılar, 1070’de Alpaslan’ın Romen Diojen’i yenerek Anadolu’ya egemen olmasıyla yöre Anadolu’ya gelen Türkmenlerin egemenliğine girer.

  • Karatay Kervansarayı

Kayseri-Malatya Karayolu üzerinde bulunan Karatay Hanı, klasik Selçuklu kervansarayları planındadır. Bazıları yivli ve düğümlü olan takviye kuleleriyle uzaktan adeta kale gibi ihtişamlı ve abidevi bir görünüme sahip olan Karatay Kervansarayı, taçkapılarının yanı sıra hemen her köşesinde görülebilen taş işcilikleriyle göz kamaştıran bir estetiğe sahiptir.

  • Germir Kilisesi
  • Esma Hatun Türbesi

Yorum Ekle

Gönder